Vezikoüreteral reflü nedir?
Vezikoüreteral reflü işeme esnasında idrarın mesaneden (idrar kesesi) böbreklere doğru ters yönde geri kaçışıdır. Normal şartlarda böbrekler tarafından oluşturulan idrar yukarıdan aşağıya doğru tek yönlü bir yol izlemektedir.
Vezikoüreteral reflü semptomları nelerdir?
Çocuklarda vezikoüreteral reflünün en sık belirtisi özellikle tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarıdır. İdrar yolu enfeksiyonu hakkındaki yazıma buradan ulaşabilirsiniz. Ancak bir grup hastada hiçbir bulgu vermeyebilmektedir.
Vezikoüreteral reflü nasıl meydana gelmektedir?
Vezikoüreteral reflü oluşumu primer ve sekonder olmak üzere farklılık göstermektedir.
Primer vezikoüreteral reflü, üreterlerin doğumsal olarak yeterince gelişmemesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumun genetik kaynaklı olabileceği düşünülmektedir. Çocuklarda vezikoüreteral reflünün en sık nedenidir.
Sekonder vezikoüreteral reflüde ise mesane veya mesane altında idrar akımında bir sorun görülmektedir. Bunlar sinir hasarı (nörojenik mesane), enfeksiyon ve basınç yüksekliği (posterior üretral valv) gibi sorunlardır. Sekonder vezikoüreteral reflüde reflü genellikle iki taraflıdır.
Vezikoüreteral reflü tanısı nasıl konulmaktadır?
Çocuklarda vezikoüreteral reflü tanısı sıklıkla idrar yolu enfeksiyonu nedenleri araştırılması sırasında konulmaktadır. Bunun dışında bazı hastalarda anne karnında iken böbrekler ve idrar yollarında genişleme gibi bulguların araştırılması sırasında tanınmaktadır. Çocuklarda tanı için işeme sistoüretrografisi olarak bilinen radyolojik yöntem kullanılmaktadır. Bu işlemde çocuğun idrar kesesi plastik/silikon bir boru (mesane sondası) aracılığı ile özel bir sıvı ile doldurulmaktadır. Sonrasında işeme öncesi, işeme sırasında ve işeme sonrasında seri şekilde filmler çekilmektedir. Daha sonra doktor görüntülere bakarak vezikoüreteral reflünün tanısını koymakta ve evrelemesini yapmaktadır. Vezikoüreteral reflünün evre I (en hafif)’ den evre V (en ağır)’ e toplam beş evresi bulunmaktadır.
Vezikoüreteral reflü tedavisi nasıl yapılmaktadır?
Çocukların büyük bir kısmında vezikoüreteral reflü çocuğun büyümesi ile düzelebilmektedir. Vezikoüreteral reflü varlığı çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu riskini arttırmaktadır. Bu süreçte idrar yolu enfeksiyonundan korunulması ve idrar yolu enfeksiyonu geliştiğinde hızla uygun şekilde tedavi edilmesi çok önemlidir. Özellikle yüksek dereceli (evre III – V) vezikoüreteral reflüsü olan çocuklarda idrar yolu enfeksiyonundan korunmak için koruyucu (proflaktik) düşük doz antibiyotikler uzun süreler ile kullanılabilmektedir. Fakat bazı çocuklarda, özellikle de yüksek dereceli vezikoüreteral reflü varlığında tekrarlayan ateşli idrar yolu enfeksiyonları gelişmesi böbreklerde kalıcı hasar riskini arttırmaktadır. Bu gibi durumlarda çocuk ürologları ile cerrahi işlem gerekliliği hakkında görüşülmelidir.
Vezikoüreteral reflüsü olan çocukların düzenli mesane ve bağırsak alışkanlıklarının olması son derece önemlidir.
Mesane ve bağırsak alışkanlığında sorun olması durumunda idrar yolu enfeksiyonu gelişmesi riski artmaktadır. Bu nedenle vezikoüreteral reflü tanısı olan çocukların kabızlıktan korunması ve günlük 4 -5 kez idrarlarını yapacak şekilde uygun su tüketmelerinin sağlanması ayrıca önemlidir. Aileler idrar yolu enfeksiyonu semptomları olabilecek ateş yüksekliği, sık idrar yapma, idrar yaparken ağrı/yanma, böğür veya karın ağrısı ve idrarda kötü koku gibi şikayetlerin varlığında mutlaka doktora başvurmalıdır.
Vezikoüreteral reflü tamamen iyileşene kadar hastaların düzenli olarak kontrollerinin yapılması çok önemlidir!
Tedavi edilmemiş vezikoüreteral reflü uzun dönemde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Bunlar kan basıncı yüksekliği (hipertansiyon), proteinüri ve kronik böbrek hastalığı/son dönem böbrek yetmezliği gibi ciddi böbrek hastalıklarıdır. (Bunların ilgili linkleri) Ülkemiz çocuklarında vezikoüreteral reflü ve bu yolla böbreklerin kalıcı olarak etkilenmesi (reflü nefropatisi) sık olarak karşılaşılan önemli bir kronik böbrek hastalığı/son dönem böbrek hastalığı nedenidir. Bu nedenle vezikoüreteral reflü tanısı olan çocukların düzenli aralıklar ile kan basınçlarının ölçülmesi, idrar ve kan tahlillerinin yapılması büyük önem taşımaktadır.